Ergenlerde İntihar Riski

ergenlerde intihar antalya psikiyatrsitErgenlerde intihar, kazalar ve cinayetlerden sonra üçüncü ölüm sebebidir ve Amerika’da yılda yaklaşık 1500 ölüm bildirilmektedir (100 binde 7,4). Gelişim farklılıkları, farklı yaşam şartları ve farklı hukuki durumları nedeniyle gençlere yaklaşım, erişkinlerden farklıdır. Ergenlerde İntihar düşüncesi ve girişimleri daha yaygındır fakat daha sık olmasına rağmen intihar düşüncesi sorulduğunda...>

Ergenlerde intihar, kazalar ve cinayetlerden sonra üçüncü ölüm sebebidir ve Amerika’da yılda yaklaşık 1500 ölüm bildirilmektedir (100 binde 7,4). Gelişim farklılıkları, farklı yaşam şartları ve farklı hukuki durumları nedeniyle gençlere yaklaşım, erişkinlerden farklıdır. Ergenlerde İntihar düşüncesi ve girişimleri daha yaygındır fakat daha sık olmasına rağmen intihar düşüncesi sorulduğunda inkâr edilir ve genelde başvurulan yöntemlerin ölüme yol açması ile ilgili yanlış değerlendirmeleri vardı.

Ergenlerde intihar oranları değişkenlik göstermiştir: Erkeklerde 1964’den 1991’e kadar 3 kata çıkmıştır, sonraki 10 yılda ise 1970lerin oranlarına kadar düşmüştür (Ulusal Sağlık İstatistikler’ Merkezi, 2004). Gençlerin intihar oranlarındaki değişiklikler, gençlerin cinayet işleme oranları ve genç yetişkinlerin intihar ve cinayet işleme oranlarıyla paralel seyretmekte ve yetişkinlerin intihar oranlarıyla benzerlik göstermektedir. Ateşli silah kullanımı en sık intihar yöntemi olmasına rağmen büyük ergenlerde ateşli silah ile intihar oranları, genel intihar oranlarıyla eşdeğer şekilde azalmaktadır. Fakat “ası” yöntemini kullanarak intihar etme oranları artış göstermektedir. İntihar oranları çocukluktan ergenliğe kadar yaş ile beraber artmaktadır ve erken erişkinlik dönemine kadar devam eder.

Erkekler kızlardan daha fazla intihar etme oranlarına sahiptirler. Fakat kızlar daha fazla ölümcül olmayan intihar girişiminde bulunurlar (erkekler daha ölümcül yöntemler kullanır ateşli silah veya ası gibi, kızlar ise daha az tehlikeli yöntemler kullanır zehirlenme veya bilek kesme gibi). Bu fark daha çok intihar niyetinin doğasını yansıtır. Kızlarda erkeklere göre daha çok intihar düşünceleri olduğu, plan yaptıkları ve uygulamaya geçtikleri görülmüştür. Çocuklarda tamamlanmış intihar nadir olmasına rağmen yıkıcı düşünceler ve davranış bu yaş grubunda sık görülmektedir.

İntihar düşüncesini tarif eden bu çocuklarda daha fazla psikiyatrik hastalık bulguları ve de ergenlikte daha fazla intihar davranışının sergilendiği görülmüştür. İntihara meyilli gençlerin 1/3’ü kendi problemlerini tek başlarına halletme gereğini düşünürler ve böylece yardım aramaktan kaçınırlar ve de 1/4ü kendi intihar düşüncelerini sır olarak saklamaları gerektiğini düşünürler. Amerika Birleşik Devletlerinin lise öğrencileri üzerine yapılan bir araştırmada, bu öğrencilerin % 16,9’unun geçmiş 12 ay içersinde ciddi bir şekilde intiharı düşündükleri bulunmuştur, bunlardan %16,5’i plan yapmış, %8,5’i intihar girişiminde bulunmuş ve %2,9’u tıbbi tedavi gerektiren intihar girişiminde bulunmuştur.



Başanlı bir müdahalenin temel taşı intihar riskinin dikkatle değerlendirilmesidir. Her ergenin veya depresif çocuğun birincil değerlendirmesinde rutin olarak intihar düşüncesi ve kendine zarar verme denemeler i, depresif duyguları ve bulgular, aile problemleri ve yeni stres faktörleri sorgulanmalıdır. Erişkinlerde olduğu gibi, doktorun tam olarak hangi ergenlerin intihar edeceklerini tahmin etmek için faktörleri belirleyen hiçbir çalışma yoktur. Bunun için araştırmalar risk faktörleri üzerine yoğ unlaşmıştır. İntihar risk faktörleri aşağıdaki şekilde sıralanmıştır:

1. Bireysel faktörler:
a) Belirtilmiş intihar: Planlı ya da plansız belirtilen niyet, daha önce yapılan intihar girişimi, yüksek niyet/yöntemin ölümcüllüğü

b) Psikiyatrik hastalıklar bozukluklar

i) Tanilar: Majör depresyon, bipolar bozukluk, başka ruhsal sorunlar ile beraber seyreden madde kullanımı, şizofreni, davranım veya kişilik bozulduğu (özellikle e fevri özelliklerle seyreden)

ii) Bulgular: Umutsuzluk ve çaresizlik, fevrilik, aynı cinsiyet veya biseksüel yön elim üzerinde çatışmalar.

2. Demografik faktörler:

a)Yaşla beraber artış risk (14 yaştan büyük)

b) Erkek

c) Beyaz ırk

d)Evlilik dışı/istenmeyen hamilelik

3. Ailesel ve çevresel faktörler:

a)İntihar davranışı içeren aile hikâyesi

b)Ebeveynlerin psikiyatrik hastalık öyküsünün olması

c) Aile ilişkilerinde sorunlar/tartışma
d) İstismar )fiziksel veya cinsel)

e) Şiddet hikâyesi

f) Ev içinde ateşli silah

g)Yeni stres faktörleri (kişisel kayıp, tutuklanma/kanuni problemler).
Bu faktörlerin arasında daha önce intihar teşebbüs hikâyesi, tamamlanmış intihar İçin en kuvvetli göstergedir. Daha önceki intihar teşebbüsü olan erkeklerin durumu, olmayanlara göre 30 kat daha riskilidir. Fakat kizlarda ise bu oran 3 katı risk taşımaktadır. İntihara kalkışan kişiler daha fazla teşebbüste bulunurlar (yılda %6 ile %15 oranda). Başka bir intihar teşebbüsü için en yüksek risk zamanı, en son intihar denemesinden sonraki üç ay ile 2 yıl arasındaki dönemdir. İntihar amacı intihar için olmayan kendine zarar verme davranışından tekrarlayıcı kesme gibi) ayırt edilmelidir. İntihar teşebbüs amacını değerlendirmede değerli olan 4 faktörü şöyle sıralayabiliriz:

1- Amaca yönelik inanç (teşebbüsün amacı, ölümden beklentiler, yöntemlerin ölümcüllüğü),

2- Hazırlık (aşırı doz için hapları saklamak, güle güle söylemek, plan yapmak),

3- Gizlilik (bulunmayı engellemek için plan yapmak: kimsenin bulamayacağı bir zam an ayarlamak, izole bir mekan seçmek),

4- iletişim (başkalarına dolaylı veya dolaysız intihar düşüncelerini söylemek, intihar notu).
Tamamlanmış intihar oranı, intihar düşüncesi ve teşebbüsünün klinik belirtileri ile kıyaslandığında nadir olması nedeniyle çocuklarda ve ergenlerde intihar riskin değerlendirmesi karmaşık bir hal almaktadır. Merve buna bir örnek sağlamaktadır. Merve ile görüşme yapıldığında onun hapları alana kadar geçen zamanda neyi düşündüğünü açıklığa kavuşturmak için detaylı bilgi almak önemlidir. Çünkü ergenler sadece amaçlarını küçümsemek ile yet inmeyip suçluluk duygusuna kapılmamak için veya hastaneye yatırılmaktan kaçınmak için inkâra başvururlar. Aynı zamanda gençler, özellikle genç ergenler ve erg enlik öncesi çocuklar, erişkinlerden farklı olarak yöntemlerin ölümcüllüğü hakkında yanlış yargıya meyillidirler.
İlk değerlendirme aileyi ve başkalarını gelecekte olabilecek intihar düşüncesine karşı uyarmak için iyi bir zaman olup, bu tür konuşmaları daha ciddiye almaları için teşvik edicidir. Müdahalenin önemli ana unsurlarından biri ergenin çevresindeki kişiler arası gözetleme ağını daha iyi bir hal e getirmektir. İntiharı tamamlamış ergenlerin yüksek oranda psikiyatrik bozukluğu olduğu saptanmıştır (yaklaşık %90). Duygu durum hastalığının normal topluma gör e 11 kat daha fazla risk taşıdığı gösterilmiştir. Majör depresyon en sık görülen bozukluk olup en yüksek riske sahiptir.
Madde kullanımı, duygu durum bozukluğu ve yıkıcı bozuklukların riski anlamlı bir şek ilde yükseltmektedir. Davranım bozukluğu erkekler için önemli bir risk faktörü olar ak belirlenmektedir. Lisede intihar teşebbüsünde bulunanların, erkekler ve kızların daha önceki yılda fiziksel çatışmalarda bulunma oranı 4 kat daha yüksektir. Öğrenme güçlüğü olan kızlarda intihar davranışı ve şiddet riskinin, akranları ile kıyaslandığında 2 kat daha fazla olduğu bulunmuştur. Gençlerin çok az bir bölümü net bir ruhsal sorun sergilemeyip intiharın hukuk i veya disiplin problemleriyle, kişiler arası kayıp veya çatışmayla ya da ateşli silah varlığı ile bağlantılı olduğu da başka bir gerçektir. İntihar riskini değerlendirmek için önemli olan bulgular: Umutsuzluk, fevrilik, kötü problem çözme becerisi, sosyal beceri eksikliği ve şiddettir. Bu özellikler intihar davranışın eşiğini düşürmekte direkt rol oynamaktadır. Psikiyatrik hastalıkların tedavisi açık olarak önem taşım aktadır. Fakat intihara kalkışan ergenlerin sadece %30-%50’si daha önce bir ruh sağlığı uzmanı ile irtibata geçmiştir. Genel olarak az sayıda hastalar intihar zamanında aktif tedavi altındadır ve işbirliğin in olmaması intiharın tekrarlamasındaki yüksek riskle bağlantılı olduğu görülmüştür. Genel olarak bakıldığında ergenlerde gözden kaçabilen ciddi riskler mevcuttur ve genellikle toplumda ergenlik dönemine bağlanmaktadır. Fakat bu gençlerin çeşitli nedenlerden dolayı (özellikle psikiyatrik hastalık: Majör depresyon, madde kullanımı, vb.) intihar girişiminde bulunmaktadırlar ve bu nedenle ailenin işbirliği ve uzmanların gözetimi ile müdahaleyi erken yapmak önem taşımaktadır.

Dr. Muhammet Mehtar
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi

Popüler Psikiyatri/sayı 48