Lıght Madde Bağımlılığı

madde bağımlılığı antalyaCiddiye alınmayan fakat zaman içerisinde bireylerde bağımlılık yaratan kimyasallar... Dışarıdan ilk bakışta bir bağımlılık olduğunu anlamak bile çok güç. Oysa ülkemizde çok sayıda insan alkol, sigara, kahve, ağrı kesici, sakinleştirici, kas gevşetici vb. maddelerin, üstelik tıbbi anlamda bağımlısı olmuş durumda. Dışarıdan bakılınca anlaşılmayan...>

Ciddiye alınmayan fakat zaman içerisinde bireylerde bağımlılık yaratan kimyasallar... Dışarıdan ilk bakışta bir bağımlılık olduğunu anlamak bile çok güç. Oysa ülkemizde çok sayıda insan alkol, sigara, kahve, ağrı kesici, sakinleştirici, kas gevşetici vb. maddelerin, üstelik tıbbi anlamda bağımlısı olmuş durumda. Dışarıdan bakılınca anlaşılmayan, kanuni bir takibe uğramaları olanaksız olduğu için araştırmalarda, istatistiklerde kolay kolay rastlanmayan bu bağımlı kitlenin light bağımlılar olduğunu mu düşünüyorsunuz? Yanılıyorsunuz.

Merhabalar, bu sayıda sizlerle paylaşmak istediğim konu, toplumum uzu derinden etkileyen ve uyuşturucu kullanımı olmasına rağmen öyle algılanmayan, yasal kimyasalların kötüye kullanımı ile ortaya çıkan: madde bağımlılığı. Birçoğumuzun günlük hayatta önemsemeden rahatlama amaçlı kullandığı, alkol, sigara, basit sakinleştiriciler, ağrı kesiciler, kafein, kilo verme hapları. kas gevşeticiler, kodein ihtiva eden ilaçlar gibi ciddiye alınmayan fakat zam an içerisinde bireylerde bağımlılıkta tercih maddeleri haline gelen kimyasallardan bahsetmek istiyorum.
Gelin basitçe bunların aslında ne olduklarına kısaca bir göz atalım.

SİGARA = NİKOTİN

Nikotin maddesinin bağımlılığı aynen diğer maddeler gibidir, bu maddeyi kullananlar, zamanla kullanımlarının miktarını artırır ve merkezi sinir sistemlerinde bu maddeye bir yer oluştururlar. Sinir sistemlerinde madde azalması durumunda yoksunluk hissederler. Yoksunluk belirtileri, uykusuzluk, öfke, tahammülsüzlük, yoğunlaşma zorluğu, yer inde duramama, yoğun kalp çarpıntısı, yoğ un iştah artması, endişe ve keyifsizliktir. Nikotin en zor terk edilen madde özelliğine sah iptir. Maddenin biyolojik olarak bireyle etkileşimi astım, kanser çeşitleri, kalp damar hastalıkları, mide hastalıkları ve tat, koku duyularının kaybolması şeklinde kendini gösterir.

ALKOL NASIL ETKİLER?

Alkol aldığımızda, %20'si mide duvarından kan dolaşımına geçer, %80'ni ince bağırsaktan kana karışır. Vücudumuz saatte 45 gr, yani bir bin ı veya bir bardak şarap kadar alkolü yok edebilir. Daha fazlası ve zaman açısından kullanım sıklığı, kandaki alkol oranını artırır ve maddenin toksik etkileri yaşanır; yani sarhoş olunur. Alkol dolaşım sistemine girdiğinde dakikalar içinde bütün organlara ulaşır. Molekül yapısı basit ve küçük olduğundan hücre duvarlarını kolayca aşar. Alkolizm dendiğinde aklımıza köşe başında yatan şarapçı imajı gelir. Bu doğru olmadığı gibi, alkolizmi yaşayan bir bireyin ne kadar ya da ne sıklıkta içtiğinin bir belirleyici olmadığı,
● Bazı kişilerin yılda bir ya da iki, bazılarının ayda bir ya da hafta sonu, bazılarının akşamlan alkol alma sonrası yaşadığı iyi ya da kötü anlamda, radikal kişilik değişimi ,
● İlk yudumu aldığında duramama ve anlık ya da bölümsel hafıza kopmaları ,
● (En önemlisi) Ne yaşanmış oluna olsun birey in bir sonraki kullanımı için bahane yaratması ve o kavuşmayı dört gözle beklemesi alkolizmin belirtileridir.

BASİT SAKİNLEŞTİRİCİLER VE BAĞIMLILIK

Ülkemizde pek çok isimle çıkarlar karşımıza. Bir çoğunun reçeteye bağlı olmayışı nedeniyle "Ayşe kullanmış iyi geldi sende al" mantığındaki bireylerin daha çok rağbet ettiği ve zar arsız görülen bu davranış değiştirdiler, uzun dönem kullanıldığı ya da bir yerine üç alındığında kişiye anlık rahatlama sağladığı gibi, bağımlılıklarının gelişimi kolaylaştırır. Fazla alındığında, konuşmada yavaşlama, dengede duramama, hafızada bozukluk ve dikkat eksikliği yaratırken, yoğun alımlar sonucu korna hali oluşur. Vücuda verdiği etkiler alkolle benzeştiği gibi zar ar görme daha çabuk gerçekleşmektedir. Kullanımdan birkaç saat ya da birkaç gün sonra ortaya çıkan terleme, nabzın yükselmesi, el ve beden titremesi, uykusuzluk, kusma ve bulantı, halisülasyonlari, illizyonlar, endişe gibi belirtiler bireyde yoksunluk halinin işaretleri olabilir. Halk arasında daha çok bayanların rağbet ettiği bu tercih maddesini kullananların tipik davranışları:
● Hapları almadan uyuyamayacağını düşünme.
● Gün içersinde işlevini kaybetme
● En ufak bir tartışma sonrası ilacına sarılıp doktora gitmeyi reddetme
● Daha ağır ilaçlan alabilmek üzere doktora sırf reçete için gitme ya da hekimin bir al dediğini üç alma ve benzerleridir.

UYARICILARLA YAŞAYANLAR

Uyancılar da, pek çok formda çıkarlar karşımıza. Kafein, kodeinli ilaçlar, kilo verme ilaçları ya da toplumda enerji içecekleri adı altında satılan içecekler bunlardan bazılarıdır. İş veya okul yaşantısı yoğun olan kimselerin uyanık kalma amaçlı kullandığı bu maddeler e bir de kilo problemi olan ya da kilo alma kaygısı taşıyan kimseler rağbet ederler. Bu maddeler ilk aşamalarda tetikte olmanızı sağlar. Bu kısa vadeli bir etkidir; bu etkiyi sürekli elde edebilmek için dozu sürekli artırmak şarttır. Daha sonra rahatsızlık, agresiflik ve tahammülsüzlük, titreme ve ürperme, bulantı ve kusma, göğüs ağrısı, kas zayıflığı ve ağızda kuruma yaratırlar. Sadece kahveye özgü olan yüzde kızarma, aşın heyecan, sinirlilik ve konuşmada hızlanma ise bunlara ek yaşanabilecek durumlardır. Bu maddeler nasıl kullanılırsa kullanılsın bu etkiler zaman içinde mutlaka ortaya çıkacaktır. Kullanım çoğaldıkça uyarıcılar çok tehlikeli olabilirler. Uzun vadede karaciğerde, böbreklerde tahribat yapar, kemik yapısını zayıflatırlar. Sürekli kullanımı olanlarda, kalp krizi ve intihar sık görülen bir durumdur. Kullanım kesildikten birkaç saat ya da birkaç gün sonra ortaya çıkan yoksunluk belirtileri ise basitçe; halsizlik, kabus görme, uykusuzluk ya da aşırı uyku, iştah artışı ve endişe halidir.

VE DİĞERLERİ...

Son olarak ağrı kesiciler ve kas gevşeticilere baktığımızda, psikolojik anlamda kronik ağrı sorunu yaşayanlar ağrı kesiciler gibi basit algılanan ilaçlara karşı ciddi bir kullanım davranışı geliştirirler. Ağrılarını giderecek miktarı hekimlerin tavsiye etmedikleri bir gerçektir. Genelde aybaşı döneminde genç kızlarda da ortaya çıkan bu durum, ileriki yıllarda kronik bir hal alabilir ve bu kullanım günde beş altı hap dozuna çıkabilir. Bu da mide ve sindirim sistemi için ayrıca bir yük teşkil eder. Kas gevşetildiler ise son zamanlarda ortaya çıkan yeni bir akımdır.

Özellikle alkol ile birlikte alın an birkaç tane kas gevşeticinin bireylerde davranış değişimi yarattığı bilinmektedir. Bu hapların etkisi ağırlaşma ve hamur gibi olma deyimi ile açıklanabilir. Kimyasal bağımlılığı görmek zordur. Bu bireyin ahlaki anlamda zayıf ve iradesiz olduğu anlamına gelmez ya da bireyler sosyal sev iyelerdeki baskılardan dolayı bağımlı olamazlar. Unutmayalım ki bu bir beyin hastalığıdır. Kronikleşme nezle yada grip gibi ortadan kaybolacak bir durum değildir: durdurulabilir ama asla yüzde yüz tedavi edilemez. İlk ortaya çıktığında durdurulmazsa zamanla bireyi, sosyal ve psikolojik kısırlaşma olan ruhsal ölüme götürür. Birey şanslı ise biyolojik ölüm bunu gecikmeden takip eder.

Yaşayabilmek ve normal görünebilmek için bu maddeleri kullanmaya başlayan bir kimyasal bağımlı için iyileşmeyi arzu etmiyorsa ölüm, en iyi çıkıştır. Bunun yasal olmayan uyuşturucu madde bağımlılığından tek farkı hukuksal boyutunun olmayışı ve bahsedilen maddelerin daha uzun süre kullanılabilmesi, bireysel çöküş sürecinin daha geç yaşanmasıdır.

Toplumumuzda bu maddelerin kötüye kullanımı ve bağımlılıkları çok sık görülmekle birlikte, bireyin dinamiklerinin sağlıksızlaşması ile başlayan bu yara, alkolün veya bu davranış değiştiricilerin etkisi ile ortaya çıkan trafik terörü, yine bireylerin ve toplumun bundan zarar görmelerine yol açar. Aile içi şiddet sonucu boşanmaların artışı ve bu süreçten dolayı, çocukların ruhsal gelişiminin etkilenişine kadar bizlere yansıyan bu dur um, özünde hiç de basit değildir. Daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşam ve gelecek nesiller için hepimizin bilinçlenmesi ve gerektiğinde yardım almaktan çekinilmemesi ümidi ile...

Popüler Psikiyatri Mayıs – Haziran 2003 Sayı : 13 / Jale KERİMOL / Bağımlılık Danışmanı