Akıl Hastalıkları Ve Boşanma

Akıl Hastalıkları Ve Boşanma"Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla, bu eş boşanma davası açabilir."Evlilik birliğini ortadan kaldıran nedenlerden biri olan boşanma davalarının sayısı, günümüzde...>

"Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla, bu eş boşanma davası açabilir."Evlilik birliğini ortadan kaldıran nedenlerden biri olan boşanma davalarının sayısı, günümüzde gittikçe artmaktadır.

Tarafların birbirlerini tanımadan ve genç yaşta evlenmeleri, evliliklerde ailelerin söz haklarının öncelik taşıması, aile içi şiddet, aldatma ve yaşanan ekonomik güçlükler gibi nedenler karşısında çoğu zaman evlilikler boşanma ile sonuçlanmaktadır. Medeni Kanun'umuzda boşanma nedenleri sınırlı olarak düzenlenmiştir. Yani bir boşanma kararı verilebilmesi için kan unda sayılan bu nedenlerden herhangi birinin gerçekleşmesi gerekmektedir.

Bu nedenler; zina (M.K. md. 161), hay ata kast, pek kötü ve onur kıncı davranış (M.K. md. 162), suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme (M.K. md. 163), terk (M.K. md. 164), akıl hastalığı (M.K. md. 165) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasıdır (M.K. md. 166). Bu sayılan boşanma nedenlerinden zina; hayata kast pek kötü ve onur kıncı davranış; terk; eşlerin anlaşarak boşanmaları ve bir boşanma davasının reddinden sonra eşlerin müşterek hayatı üç yıl süre ile kuramamaları nedeni ile boşanmaları, mutlak boşanma nedenleridir. Bunun anlamı; bu sayılan maddelerde belirtilen olayların gerçekleşmesi halinde hakim mutlaka boşanma kararı verecek, başka bir neden aramayacak, yani takdir hakkını kullanamayacaktır.

Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme; akıl hastalığı ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması ise nispi boşanma nedeni olup, hakim bu davalarda sadece kanunda gösterilen olguların gerçekleşmesini araştırmayacak, ayrıca bu olguların diğer eş için müşterek hayatı çekilmez hale getirip getirmediğini de araştıracaktır. Yani hakim bu konuda bir takdir hakkına sahiptir. Yukarıda belirttiğimiz gibi nispi boş anma nedenlerinden biri de akıl hastalığıdır. Medeni Kanun'umuzdaki akıl hastalığı ile ilgili maddenin metni şu şekildedir: "Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hal e gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir."

Akıl hastalığı nedeni ile boşanma kar arı verilebilmesi için maddede de açıklandığı gibi, eşlerden birinin akıl hastalığın a tutulmuş olması, bu hastalığın tedavi edilerek iyileşmesinin mümkün bulunmadığının resmi sağlık kurulu raporuyla doğrulanması ve yine bu hastalık nedeni ile ortak hayatın diğer eş için çekilmez hale gelmiş olması gerekir. Burada üzerinde durulması gereken bir nokta da, akıl hastalığının boşanma nedeni olabilmesi için evlenme akdinin icrasından sonra meydana gelmiş olması gerekliliğidir.

Çünkü Medeni Kanun, akıl hastalarının evlenmelerinde tıbbi sakınca bulunmadığının resmi sağlık kurulu rapor u ile kanıtlanmadıkça, evlenemeyeceklerini belirtmiştir. Bu sebeple evlenme akdin in icrası sırasında eşlerden biri akıl hastasıysa ve evlenmesinde tıbbi sakınca bulunmakta ise, bu evlilik batıl bir evliliktir ve Cumhuriyet Savcısı veya ilgililerden bir i tarafından süreye bağlı olmadan açılan dava sonucunda evlilik iptal edilir.

Yani bu durumda boşanma değil, evliliğin iptal i söz konusudur. Medeni Kanun'umuz, tedavisi mümkün olan akıl hastalıklarını boşanma nedeni saymamış, hastalığın geçmesine olan ak bulunmadığının resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesi koşulu aramıştır. Bu durum eski Medeni Kanun'da "bilirkişi raporu ile tespit edilmesi" şeklinde yer almaktayken, 4721 no.lu ve 22.11.2001 kabul tarihli yeni Medeni Kanun'da bilirkişi raporu ile yetinilmeyip, resmi sağlık kur ulu raporunun alınması esası benimsenmiştir.

Yine yeni Medeni Kanun ile getirilen bir değişildik de. Eski Medeni Kanun'da hastalığın en az üç yıldan beri devam etmesi koşulu aranırken, yeni kanunda hastalığın geçmesine olanak yoksa sağlıklı olan eşi üç yıl gibi uzun bir süre dayanılmaz hayat şartları altında bırakmanın adil olmayacağı düşüncesiyle, bu koşul kaldırılmıştır. Kuşkusuz sağlıklı günlerin yanı sıra kötü günlerin de paylaşılması evlilik birliğinin temel düşüncelerindendir.

Bu sebeple akıl hastalığının bir boşanma sebebi olarak kabul edilmesi, Batı Avrupa Hukuk sisteminde uzun süre almıştır. Ancak bir eşin akıl hastası olması nedeni ile evlilik birliğinin sağlıklı eş açısından çekilmez boyuta ulaşması durumunda, evlilik birliğinin devam etmesi için sağlıklı eşi zorlam ak hakkaniyete aykırıdır. Bu sebeple Medeni Kanunumuzda yer alan evlilik birliğini çekilmez hale getirmesi şartıyla, sağlıklı eşe boşanmayı talep etme hakkı tanınması adil bir çözümdür.

Popüler Psikiyatri Temmuz – Ağustos 2003 Sayı: 14 / Av. Ayça ASİLTÜRK