Çocuğun Toplumsal Konumu

toplum ve çocuk psikiyatristÇocuk ve İletişim söz konusu olduğunda, öncelikle göz önünde bulundurulması gereken konu iletişimin ve çocuk iletişimi kavramının niteliklerinin saptanması olmalıdır. Nasıl bir toplumda nasıl bir çocuk kavramından söz edil- diği açıklığa kavuşturulmadan, toplumda ve iletişimdeki çocuğun tam olarak saptanması ve gözlemlenmesi olanaksızdır. Bunun için...>

Çocuk ve İletişim söz konusu olduğunda, öncelikle göz önünde bulundurulması gereken konu iletişimin ve çocuk iletişimi kavramının niteliklerinin saptanması olmalıdır. Nasıl bir toplumda nasıl bir çocuk kavramından söz edil- diği açıklığa kavuşturulmadan, toplumda ve iletişimdeki çocuğun tam olarak saptanması ve gözlemlenmesi olanaksızdır. Bunun için toplum yapısının bilinmesi, toplum yapısı içinde çocuğun konumlandırılması gerekmektedir. Öncelikle tanımlardan başlamak gereklidir. Toplum nedir, aile nedir, çocuk nedir? Toplumun aileye, ailenin çocuğa tanıdığı konum nedir, hangi etmenlere göre değişmekte, nasıl biçimlenmektedir?

Yapılarına göre toplumlar değişik aileleri tipleri içerebildiğinden, genel olarak dünya üzerindeki tüm toplum ve aile yapılarına uygun tek bir tanıma ulaşmak oldukça zordur. Genel olarak aynı soydan birbirini izleyerek gelen kuşaklar bütünü aile olarak anılırken, bu kuşaktaki ayni kani taşıyan ya da evlilik bağı ile bağlı olan her bir birey de aile üyesi olarak adlandırılabilir. Ancak, evlilik ya da akrabalık bağıyla birleşmiş kimselerden oluşan bu topluluk anne, baba, çocuk gibi çok yakin akrabalardan oluşan bir bütün olarak görülebildiği gibi, yeğenler, kuzenler, yengeler, halalar, ikinci, üçüncü hatta dördüncü dereceden akrabaları da içine alacak denli genişleyebilmektedir.
İnsanlığın tarihsel gelişimi içinde aile deyimi çeşitli anlamlar taşımıştır. Ailenin tarihi incelendiğinde, genel bir değişim gözlemlenebilir. UNICEF'in araştırmalarında da görülebileceği gibi, çeşitli topluluklarda aile ekonomik gelişmeye sıkı bir biçimde bağlı olarak gittikçe küçülmektedir.Değişim uygarlıklardaki kaçınılmaz farklılıklar da göz ardı edilmeden, genel olarak tümüyle tarıma yönelik toplumlarda görülen geleneksel aile ataerkil aile tipi olduğu ve bu ailelinin ortak bir atanın otoritesi altında bulunan evli erkek çocukları onların eşleri ve çocuklarını bir arada bulundurduğu söylenebilir.Bu biçimde örgütlenmiş bir aile grubunun ekonomik,toplumsal ve ahlaksal olmak üzere üç tür işlevi bulunduğu söylenebilir.Ekonomik işlev açısından aile bir üretim topluluğu olarak görülmektedir.Mal varlığı aile tarafından oluşturulur ve bireyleri tarafından aile içi kurallara göre bölüşerek işletilir ve tüketilir.Ailenin toplumsal işlevi, aile bireylerinin eğitim ve güvenliğinin sağlandığı bir dayanışma ortamı sunmasından kaynaklanmaktadır.Aile tümü ile kendi geleneklerinin koruyucusu olduğu gibi,toplumda egemen olan ahlaka saygı gösterilmesininde güvencesidir.Erkeğe göre karısı ailesidir.Kadına göre ise kocası ve çocukları.

Çocuk açısından durum biraz daha karışıktır.Hem anne ve babası aile kavramı içerisine girmektedir.Hemde eğer varsa aynı evde ve yakında yaşayan ve görüşülen tüm diğer aile bireyleri.Yetişkinleşip evlendiğinde ise karısı ve kendi çocukları aile kavramına katılacaklardır.

Aile, konumu nedeniyle pek çok bilimsel alanın araştırma konusudur.Aile ile ekonmik kalkınma arasındaki ilişkiler hem kurumlar sosyolojisinin, hemde iktisat sosyolojisinin ilgi alanına girmektedir.Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu'na göre sanayileşme ve şehirleşme olguları ile "sosyal yakınlık "öne çıkarken kan yakınlığı göreceli olarak önemini kaybetmektedir.Aile,toplumun en temel ve enküçük birimidir.En yaygın tanımı ile aile, "ana,baba,çocuklardan ve tarafların kan akrabalarından oluşmuş, ekonomik ve toplumsal bir kurumdur."aile ,toplumda çağlardan beri ele alınan önem verilen en önemli birimdir.Kimileri bu temel taşın " geçmişin değerlerini taşıdığı" ve bunu "gelecek kuşaklara aktarma görevini üstlendiği" için önemli olduğunu ileri sürmüştür.kimide geleneklerin dilin ve inançların zaman içinde değişebileceğini farklı boyutlar kazanabileceğini düşünerek aileyi "bir üretim zincirini ilk halkası" olarak görmüştür.

Günümüzde endüstrileşen ve küreselleşen dünya ve düşünce biçiminde ise aile , genelde bir tüketim birimi olarak görülmektedir.her iki şekilde de aile , "çocukların yasal bir biçimde üretildiği ve toplumun sisteminin onlara aşılandığı ve onların ileride toplum içinde alacakları görevlere hazırlandıkları bir okul" işlevinde görmektedir.Sosyal bilimcilerin aileye ilişkin çalışmalarını Ivan Nye ve Felix Berardo aşağıdaki 10 başlık altında toplanmışlardır. Bunlar:

1. Antropolojik yaklaşım,

2. Yapısal- İşlevsel Yaklaşım,

3. Kurumsal Yaklaşım ,

4. Etkileşim Yaklaşımı,

5. Durumsal Yaklaşım,

6. Psikoanalitik Yaklaşım,

7. Sosyal Psikolojik Yaklaşım,

8. Gelişimci açıdan yaklaşım,

9. Dini Yaklaşım,

10. Ekonomik Yaklaşım

Olarak özetlenebilir.Her bir yaklaşım ,aileye farklı işlevler yüklemekte,onun toplumu harekete geçiren dinamiklerinin farklı yönlerde işlediğini ileri sürmektedir.Aslında ,aile bunların ne biri, ne ötekidir.Bütün bu özellikleri içinde bulundurabilecek denli geniş bir bakış açısı sağlamaktadır.Her bir işlevin toplum özelliklerine ve yapısına uygun bir biçimde harmanlanmış özünü içinde barındırmaktadır.

Aile toplumunun genel yapısına taşımakla birlikte,toplumdan son derece farklı sosyal ekonomik,psikolojik,yapısal,etkişimsel,iletişimsel öğelerde taşımaktadır.Aileler toplumun temel taşlarını oluşturmalarına karşın,hiçbir aile diğeri ile özdeş değildir. Ailenin bu özgün yapısı,aile içindeki kuralların o ailenin bireyleri tarafından koyulması ve uygulanmasından kaynaklanmaktadır.

Sonuçta bireylerin farklılıkları ailelere yansımaktadır.Dünya üzerindeki tüm toplumların kendilerine özgü bir sosyal yapısı olmasına karşın,toplumun çekirdeğini oluşturan aile yapısı farklı toplumlarda bile özdeş özellikler taşımaktadır.Yineden her şeye makro ve mikro açılardan yeniden yaklaşılan ve yeniden tanımlanan günümüz koşullarında aile kavramı kimi toplumlarda yavaş yavaş önemini kaybeden kimi toplumlarda ise dünyaya bakış açısını belirleyen en önemli özellik olarak karşımıza çıkabilmektedir.Değişen dünya perspektifinde ailenin yeniden bir birim olarak ele alınması,özelliklerinin saptanması ve değişen koşullar altında yeniden tanımlanması gerekmektedir.Bu tanımlama aileyi oluşturan bireylerin,bu bireylerin aile ve toplum içindeki kimliklerini ve işlevlerini yeniden belirlenmesi yoluyla yapılabilir.

Kaynak: Nilüfer PEMBECİOĞLU İletişim ve Çocuk