Çocuk EĞğitimi Ve Disiplin

Çocuğunuzun tavır ve hareketlerini düzenleyen çeşitli kurallar ve beklentiler disiplini meydana getirir. Disiplin sağlıklı bir büyüme ve gelişme için kaçınılmaz bir gereklilik olduğu gibi, öğrenme mekanizmasının da bir parçasıdır.

Çocuğunuza geçerli kurallara uymayı öğretmeniz, dış dünyaya uyum sağlamasında ve sosyal yönden aranan tutum ve davranışları benimsemesinde ona yardımcı olur.

Bu şekilde çocuğunuz başkalarının haklarının farkına varmayı, onlara saygı göstermeyi ve dürtüsel davranmamayı öğrenir.

Ceza ve disiplin aynı kavramlar değildir. Ceza yerleşmiş kurallardan sapma karşılığında Ödenen bir bedeldir.

Çocuğunuzu istediğiniz şekilde disipline sokmanın en önemli şartı; onun, sizin kendisine önem verdiğinizi, kendisiyle ilgilendiğinizi bilmesi ve hissetmesidir.

Disiplin, çocuğun sevgi duygusunu yaşamış olmasını gerektirir. Yaşamış olduğu bu duygunun sıcaklığı çocuğunuzu koyduğunuz kurallara uymaya yöneltecektir.

Disiplin, çocuğun sevgi duygusunu yaşamış olmasını gerektirir. Yaşamış olduğu bu duygunun sıcaklığı çocuğunuzu koyduğunuz kurallara uymaya yöneltecektir.

Aşılmayacak sınırları belirlemek, kural ve uygulamaları öğretmek için, mükafatlandırma ve yoksun bırakma yöntemimiz olmalıdır ki, çocuk davranış şekliyle izlemesi gereken kurallar arasındaki ilişkiyi kavrayıp hissedebilsin.

Gerektiği gibi davrandığında yaptıklarından gurur ve zevk duyduğunuzu ona göstermeniz gerekir. Beklentilerinize uygun davranmadığında, bundan hoşnut olmadığınızı, canınızın sıkılmış olduğunu anlamalıdır.

Çocuklar en çok güvendikleri, kendileri İçin en büyük şefkat, sevgi ve emniyet kaynağı olan kişileri taklit eder. Bu kimse de siz olmalısınız.

Disiplinin benimsenmesi çocuğunuzda "doğru" ve "yanlış" kavramlarının şekillenmesine neden olur. Bu yoldan da daha uygar bir şekilde davranmasında etkili olmaktadır. Disiplin uzun vadede vicdan duygusunun gelişmesi için gereklidir.

Yüz ifadenizle duygunuzu gösterip tepki göstermeniz nedeniyle çocuğunuz neyi yapıp neyi yapamayacağını öğrenir. Fakat bir kez tepki göstermekle pek çok anne babanın zannettiği gibi, sonuç elde edilemez. Çocuklar yine aynı tepkiyi gösterip göstermeyeceğinizi anlamak için aynı hareketi tekrarlayacaktır. Şüphesiz yine aynı tepkiyi göstermeniz gereklidir. Çocuklar sizin tepkilerinizi ölçmek için bir çok denemede bulunacaklardır. Her seferinde aynı tepkiyle karşılaşırlarsa neyi yapmamaları gerektiğini öğreneceklerdir.

Disiplin koymuş olduğunuz kural ve düzenin sürekli ve tutarlı bir şekilde uygulanışıdır ve bazı kısıtlamalar olmadıkça çocuğunuzda özgürlük kavramı gelişmez.

Aşırı serbestlik içinde yetiştirilmiş pek çok çocukta çekingenlik görülür. Bunun nedeni, kendi yıkıcılık itkileri karşısında duydukları dehşettir. Bu çocuklar her konuda kendilerini sıkar, son derece gergindirler. Karar vermek onlarca dünyanın en güç işidir. Gelecek için planlar yapmak, kendi geleceklerini düşünmek yeteneğinden yoksundurlar.

Duygu ve tepkileriniz, davranışları istenilen şekle sokma ya da istenilmeyen davranışları yok etmek için yetersiz kaldığında cezaya başvurmak gerekebilir. Önemli olan disiplin ve ceza birbirine karıştırılmamalıdır. Disiplin istenilen ve kabul edilebilir nitelikteki davranışları belirleyen kurallardan ve kontrollerden oluşur.

Ceza; çocuğun uymadığı kuralların karşılığında ödediği bedeldir. Ceza kelimesi genelde şiddeti çağrıştırır o yüzden çocuk eğitiminde kullanılması önerilen bir kavram değildir.

Ceza; çocuğun uymadığı kuralların karşılığında ödediği bedeldir. Ceza kelimesi genelde şiddeti çağrıştırır o yüzden çocuk eğitiminde kullanılması önerilen bir kavram değildir. "Yaptığın doğru değil o yüzden seni cezalandıracağım," yerine, "sahip olduğun haklardan bazılarını bir süreliğine geri alacağım," demek daha doğrudur.

Bir süreliğine çocukla iletişiminizi kesmekte mahrum bırakmadır ve yaşça küçük çocuklarda etkili olmaktadır. İstenmeyen bir davranışta bulunduğunda; on dakika seninle konuşmayacağım demek ve o süre içinde çocuğunuz sizi ne kadar zorlarsa zorlasın konuşmamak etkili bir yöntemdir.

Yerine getirmeye hazır olmadığınız sürece hiçbir ceza tehdidinde bulunmayın. Uygun bir ceza düşünmediğiniz durumlarda hiç tehdit etmeyin.

Verilen ceza mümkün olduğu kadar "suç'a uygun olmalıdır gerek nitelik gerek nicelik yönünden çocuğun kabahatine eşdeğerde olmalıdır. Ceza orantısız ölçüde ağır olduğunda çocuk neyi öğretmek istediğinizi anlamayabilir; keyfi cezalar vermemelisiniz. Cezanın süresi belli olmalı ve o süre dolduğunda çocuk hakkını geri almalı. İstenmeyen davranışı tekrarladığında sonucunda ne ceza alacağını baştan bilmesi önemlidir. Verdiğiniz cezayı yarıda kesmemelisiniz. Eğer üç gün bilgisayar kullanmama cezası aldıysa ikinci gün size gelip izin istediğinde "hayır, süren dolmadı," diyebilmelisiniz.

Cezalar çocuğunuzun kişiliğini zedeleyici, gururunu kırıcı olmamalıdır. Eğer sizin davranışınızı zalimce buluyorsa, kendi suçu önemini yitirir hatta kendini haklı bulabilir.

Özgürlük, her istediğini yapabilmek değil başkalarının haklarına saygı duyabilmektir. Unutmayalım ki; saygılı olmak, zorla öğretilen değil örnek alınan bir tavırdır. Siz çocuğunuza saygı gösterirseniz o da size saygı duyacaktır.

Derya ÇETİN / Pedagog- Bağımlılık Danışmanı