Çocuklarda Dürtüsellik

çocuklarda dürtüsellikÇocuklar yaşamlarının ilk yıllarında dürtüleri ile hareket eder, başta aile olmak üzere sosyal çevrenin etkisiyle giderek dürtülerini kontrol edebilmeyi öğrenirler. Bu nedenle acıktığında ağlayan, isteklerinin olması konusunda tutturan, zaman ve mekân tanımadan raha t ça hareket eden eğer bebeklik döneminde ise bizleri azla rahatsız etmez....>

Çocuklar yaşamlarının ilk yıllarında dürtüleri ile hareket eder, başta aile olmak üzere sosyal çevrenin etkisiyle giderek dürt ül erini kontrol edebilmeyi öğrenirler. Bu nedenle acıktığında ağlayan, isteklerinin olması konusunda tutturan, zaman ve mekân tanımadan raha t ça hareket eden eğer bebeklik döneminde ise bizleri azla rahatsız etmez.

Henüz neden sonuç ilişkilerini düşünebilme, karşı tarafın duygularını anlayabilme bilincinde olmadıklarından davranışlarını kontrol etme konusunda yetersizdirler. Sonucunu düşünmeden eyleme geçme olarak tanımlanabilecek olan dürtüsellik çocukların sosyal uyumunu bozan en ciddi belirti kümesidir. Sabırsızlıkları, sırasını beklemede güçlülük ç ekmemeleri karşındak i kişilerin duygularını yeterince anlayamamaları ve yönergeleri yet erince giderememeleri tipik özellikleridir. Sonuçta kendileri ve çevreleri için zararlı olabilecek fevri hareketleri ve sınır tanımadaki zorlukları davranış sorunlarının ilk habercileri gibidir. Yaşıtları ile birlikte olduklarında olaylara aşırı tepki vermeleri, fiil ve sözle arkadaşlarını rahatsız etmeleri nedeniyle sosyal hayatta istenmeyen adam ilan edilirler. Bu Çocuklar Disipline olmadaki zorlukları nedeniyle kuralları sevmezler, kurallara ve otoriteye karşı gelirler. Kendi düşüncelerine göre bildikleri gibi hareket etmeyi yeğlerler.

Önceleri bu durumun ailenin hatalı eğitimin metotlarından kaynaklandığı düşünülse de son 30-40 yılda yapılan bilimsel araştırmalar dürtüselliğin yapısal bir sorun olduğunu ortaya koymuştur. Son yıllardaki araştırmalar beyindeki kan akımı ve glikoz (şeker) metabolizmasındaki bozukluklar üzerine yoğunlaşmıştır. Beyindeki Bu fonksiyonel bozulmaya; hamilelikte kullanılan ilaç ya da toksit maddeler, annenin hamilelikte geçirdiği infeksiyonlar, zor doğum, düşük doğum ağırlığı ve bebeğin geçirdiği merkezi sinir sistemi İnfeksiyonları(menenjit gibi) neden olabilmektedir. Günümüzde ise bu bozukluğun genetik geçişi üzerinde durulmaktadır.

Maalesef ülkemizde çocuk ruh sağlığı uzmanı sayısındaki yetersizlik ve ailelerin yeterince bilgi sahibi olmamaları, bu çocuklardan önemli bir kısmının zamanında tanınma ve tedaviye alınmasını engellemektedir. Toplumuzda dürtüsellik konusunda yanlış bilgiler tedaviyi engellemektedir. Halk arasında dürtüsellik belirtileri yanlış bir şekilde üstün zekâlı olma, şımarıklık, terbiyesizlik, tembellik ve huysuzluk gibi terimlerle izah edilmeye çalışılır. Bu nedenle farklı çözümler aranır. Dürtüsellik teşhisi klinik görüşme ile koyulur. Teşhisi destekleyici olarak bazı bazı ölçek ve testlerden yardım alınabilir. Ancak uygulanan hiçbir test klinik görüşmeden daha değerli değildir. Dürtüsellik tedavisinin ilk şartı aile, okul ve hekim arasında sıkı işbirliği ve doğru bilgilenmedir. Tedavide Çocukla yeniden sağlıklı ilişki kurabilmenin yolları aranır.

Kaynak:Popüler Psikiyatri / Sayı-48 Prof.Dr.Mücahit ÖZTÜRK Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı