Neden Hep Aynı Adamlar / Kadınlar Beni Buluyor ?

Yeni bir ayrılık sürecine girmiş birçok kişiden duyduğunuz klasikleşmiş bir cümledir aslında bu başlık. ‘’ Kaderime bak ( ya da ) ne şans varmış bende , hep aynı insanlar niye karşıma çıkar sanki ? ‘’Acaba gerçekten öyle mi ? Bu insanlar mı tesadüfen buluyor sizi yoksa siz mi onları fark etmeden itinayla seçiyorsunuz ?
Yakınlarınızda birisi sevgilisinden ya da eşinden ayrıldığında, ilişkisinde ki ya da parterinde ki tüm olumsuzlukları oraya saçar. Aslında nelerin yanlış olduğunu , neyin onu rahatsız ettiğini ve hatta nelere katlanamadığını detaylı ve uzunca betimler. Siz de onu dinlerken istemsizce hak verir ve artık hayatında bundan sonra en azından neyi istemediğini anlamış olmasına sevinirsiniz.

Bazen de bir kademe daha ilerler ve tam istediği tarife uyacak, daha önce yaşadığı sorunların tekrarlanmayacağı özelliklerde bir adayla tanışırsınız. Her şey bu ana kadar mantıklı seyreder.Gelin görün ki sonrası şaşkınlık vericidir.Çünkü sizce ya da durumu dışarıdan değerlendiren herkese göre çok uyum olacak adayınız birkaç gün önce durmadan eski ilişkisini kötüleyen arkadaşınızın hiç de ilgisini çekmez. Önce şaşırırsınız, bazı önemsiz bahaneleri anlamış gibi yapar ve yine uygun bir aday bulursunuz ancak hiçbir şey değişmez. Zaten kısa bir süre sonra arkadaşınız karşınıza yeni bir partnerle çıkar. Bu sefer doğru insanı bulduğunu anlatır, mutludur. Ancak siz fark etmişsinizdir ki bu partneri de daha öncekilerden pek farklı değildir. Kısa bir süre sonra da ilişkilerinde ki dinamik hep aynı olan hikayeyi sadece yeni repliklerle anlatıyor olacaktır.
Peki tüm bunlar neden olur ? Yani neyin yanlış olduğunu bilmesine rağmen insanlar hep de gidip aynı sonları yazmaya devam ederler. ?Tarif ettikleri mutluluk tablosuna bir türlü giremezler ve şanslarına küserler.?

Bu sorunu, ele alış yönümüzü değiştirerek incelemeye çalışalım.Yani her zaman karşımızda ki insanın kim olduğuna, ilişkide ne hatalar yaptığına, nasıl da üzdüğüne ya da kıymet bilmediğine değil tam olarak kendimize yönelelim. Bu nesneyle olan ilişkimde ben ne yaşıyorum ? Bu ilişkide ben kime dönüşüyorum ya da kimi yansıtıyorum ? Beni üzen, kızdıran ya da hayal kırıklığına uğratan deneyimlerim aslında bana geçmişten neyi / kimi çağrıştırıyor ? Mantıklı olarak tarif ettiğim ‘’ mükemmel partner ‘’ karşıma çıktığında neden ona bağlanamıyorum. Sürekli kendini tekrar eden olumsuz ilişki deneyimlerim bende kontrol edemediğim neyi tetikliyor.

Çeşitli kuramcılar gelişimsel süreçte kişinin ilk çocukluk dönemini özellikle de anne ile olan ilişkisini irdeleyerek bazı çıkarımlarda bulunuyorlar. Ortak yaklaşım, bizlerin bilinç seviyesinde farkında olmadığı geçmiş deneyimlerimizin bugün ki yaşantılarımız üzerinde ki belirgin etkisi. Mesele o ki mesleğinde her türlü sorunu çözen, hayatta ki hedeflerine tek tek ulaşan, başarıları yakalayan , yaşam koşullarını düzenleyen bunca insan romantik ilişkilerinde kör bir kuyuda kalmış, asla çıkamayacakmış gibi hissedebiliyor. İşte tam da bu durum bize gösteriyor ki derin yapıda bizler yakın kişilerarası ilişkilerde dinamikleri çözümleyemiyor ve kendimizle ilgili karanlıkları aydınlatıp nedensellikleri fark edemiyoruz. Bu durumda sorun hep karşımızdakinde oluyor . Tekrarlayan ilişki partnerlerinde asıl mesele kendilik analizi.

Sonuç olarak ilişkilerde tekrarlayan kısır döngüler yaşıyorsanız, bu döngülerin kırılması için çözüm partnerinizi değiştirmekte değil, derin yapıda kendinizi analizde bulmanızdır. Bunu yapanların bazıları zamanla şu sonucu da tecrübe ederler, partneri aynı kalsa da ilişki dinamikleri kökten değişir ya da daha önce ilgi duymadığı kişilere ilgi duymaya ve farklı özelliklere sahip ilişkilere girmeye başlar. Yaşantılarımız birer tesadüften oluşmuyor, o zaman sorunu dışsallaştırmak yerine içselleştirip değişim kilidini açmak sizin elinizde.

Özlem KÖLAN / Uzman Psikolog