Takıntılarla Yaşamak

takıntılı yaşamak psikoloji antalya nirvanaHepimiz hayatımızı devam ettirirken farklı nedenlere bağlı olarak sürekli bir şeylerden kaçarız. Kaçmaya çalıştığımız şey dış etkenlerden kaynaklı fobilerimiz olsa belki her şey daha kolay olurdu bizim için. Kedi ya da köpek gibi korktuğumuz şeyleri görmezsek, bulunduğu yerlere gitmezsek, yaşamımızı ona göre ayarlarız ve böylece işlevselliğimizin her alanı etkilenmez...>

Hepimiz hayatımızı devam ettirirken farklı nedenlere bağlı olarak sürekli bir şeylerden kaçarız. Kaçmaya çalıştığımız şey dış etkenlerden kaynaklı fobilerimiz olsa belki her şey daha kolay olurdu bizim için. Kedi ya da köpek gibi korktuğumuz şeyleri görmezsek, bulunduğu yerlere gitmezsek, yaşamımızı ona göre ayarlarız ve böylece işlevselliğimizin her alanı etkilenmez. Fakat kaçmaya çalıştığımız şey içimizden gelir ve irademiz dışında gelişirse işler karışır ve bu kaçış süreci bizi yiyip bitirir. İşte bu istemediğimiz halde gelen tekrarlayıcı ve rahatsız edici düşünce ya da görüntülere obsesyon (saplantı) denir. Bu obsesyonların verdiği sıkıntıları koymak ya da azaltmak için kişinin kendi kendine yaptığı ve yapmaktan alıkoyamadığı içsel ya da dışsal davranışlara da kompulsiyon (zorlantı) denir.

En sık görülen obsesyonlar; kendine ya da başkalarına zarar verme, kirlenme ya da kirletme, cinsellik gibi obsesyonlardır. Bu obsesyonlara karşı geliştirilen yıkama-tem izleme, kontrol etme, düzenleme, sayma, dokunma, itiraf etme gibi birçok farklı kompulsiyonlar da vardır. Her kişinin aklına az çok bu düşünceler gelir ya da kendinden emin olamayıp aynı şeyi ikince kez yaptığı olabilir fakat genellikle kişinin işlevselliği etkilenmez. Oysa bu hastalıkta kişi obsesyonları ile o kadar ilgilenir ki günlük yaşamını etkisi altına alır ve hastalığı dışında başka bir şey yapamaz.

Çoğu rahatsızlık gibi bu hastalığın nedenleri konusunda da kesin bir kanıt yoktur. Fakat yapılan araştırmalar 0KB nin oluşmasında etkili olan etkenlerin başında genetik geçişin geldiğini gösterir yani 0KB aileden aktarılan bir rahatsızlıktır. Bu yüzden hem biyolojik hem de çevresel faktörlerin hastalığın oluşumunu ve seyrini etkilediği söylenebilir. Birçok aileye baktığımızda 0KB hastalarının yakınlarının da bir dönem aynı durumu yaşadıkları ya da işlevsellikleri bozulmasa bile katı, kuralcı oldukları ve esnek olmadıkları görülmektedir. Aynı şekilde sosyal, kültürel, dini değ erler de hastalığının ortaya çıkmasını ve gidişatını etkiler. Yine bazı araştırmalarda beyin üzerinde yapılan çalışmalar, seretonin miktarındaki bozukluğun OKB'nin oluşmasında etkili olduğunu göstermiştir. Obsesif kişilik yapısına sahip ya da yatkın ailelerde bu duruma sık rastlanmaktadır. Stres faktörü de var olan fakat ortaya çıkmamış OKB'yi tetikler ve seyrini etkiler. Klinik gözlemler hastalığın stres faktörü ile alevlendiğine işaret eder.

Psk. Hilal INAN / Psikolog Kaynak:popüler Psikiyatri Dergisi